- beklemek
- nsz1. 等, 等候, 等待: İki saattir bekliyor, hâlâ kimse gelmedi. 他等了两个小时, 仍没见有人来。Siz burada bekleyin, ben eve uğrayayım. 请您在这儿稍等一下, 我顺便回趟家。Zaman geçiyor. Yıllar seni beklemez. 日月如梭, 岁月不等人。2. -i 看守, 看管, 看护: çayır \beklemek 看守牧场 eşyayı \beklemek 看管东西 orman \beklemek 看林子 tutukları \beklemek 看守犯人3. (-i, -den) 希望, 期望, 指望, 盼望: yolunu \beklemek 望眼欲穿 Düşünün taşının, yarın, öbür gün cevap ve imza bekliyoruz. 你认真考虑一下, 我们希望你明后天答复并签字。Ondan kötülük bekler misiniz? 你希望他坏吗?Tam beklediğim gibi biridir. 他正是我要找的那个人。4. (-i, -den) 预料, 估计: Hayret! Böyle bir davranışı hiç beklemezdim. 真叫人吃惊!我压根就没料到他会这么干!Sizden böyle bir davranış beklemedik. 我们没有料到你们会这么干。5. 忍耐; 不着急: Biraz bekle, işin sonu iyi olacak. 别着急, 一切都会好的。Biraz daha bekle, nasılsa iyileşecektir. 再等等, 他肯定会好的!◆ Bekle yârın köşesini! 等到猴年马月; 等着公鸡下蛋吧!
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.